Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TÜRK DAMAR CERRAHINA ÖDÜL YAĞIYOR

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Damar Cerrahisi Birimi öğretim üyesi Doç Dr. Cüneyt Köksoy Damar Cerrahisi çalışmaları ile birlikte gelen ödülleri hakkında Sağlık Dergisine açıklamalarda bulundu. Damar Cerrahisi çalışmalarının genel olarak değerlendirilmesi sonucu Amerika Damar Cerrahi Derneği ( Society for Vascular Surgery ) tarafından her yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden beş bilim adamına damar cerrahisi alanındaki çalışmalarından ötürü verdiği ödüle layık görülen Doç. Dr. Köksoy bu ödül sayesinde konferansta sunum yapabilme imkanı tanındığını ifade etti. Kazandığı ödül sayesinde ABD’deki damar cerrahisi alanında saygın çok sayıda tıp merkezini gezerek bilgi alma imkanı tanındığını kaydeden Doç. Dr. Köksoy bu derneğin dünyadaki damar cerrahları ödüllendirdiğini belirtti. Doç. Dr. Köksoy 5-8 Haziran da düzenlenecek olan konferansa ABD’nin Kalifornia Eyaletindeki San Diego kentinde katılacağını ve bu toplantıyı takiben önemli damar cerrahisi merkezlerini

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE SON GELİŞMELER

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Gürgan ve Gürgan Clinic Kadın Sağlığı, İnfertilite ve Tüp bebek merkezi Medikal Direktörü Doç. Dr. Aygül Demirol ile tüp bebek yöntemiyle ilgili son gelişmeleri konuştuk. İlk tüp bebeğin doğumunun 30. yılı kutlamaları çerçevesinde bu sene farklı etkinlikler düzenlendiğini kaydeden Prof. Dr. Gürgan, yapay döllenme sonucu 1978 yılında sezeryanla dünyaya getirilen Louise Brown ile dünyada ilk tüp bebek uygulaması gerçekleştiğini söyledi. Prof. Dr. Gürgan şu ana kadar tüp bebek yöntemiyle 5 milyon çocuğun dünyaya geldiğini söyleyerek şöyle konuştu: “ Önceden çocuk yollarında hasar olduğu tespit edilen hastaların döllenme sorunu oluyordu. ilk defa annenin üreme yolları dışında tüp bebek laboratuarında dölleme ile embriyo anne rahmine yerleştirilerek yapıldı” diyor. 1992’den sonra yeni bir bakış açısı kazanıldığını söyleyen Gürgan, mikro injeksiyon (ICSI) yöntemi ile sperm sorunu yaşa

Doç. Dr. Kutluhan:“OTOSKLEROZ’UN NEDEN KAYNAKLANDIĞI BİLİNMİYOR”

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Klinik Şefi Doç. Dr. Ahmet Kutluhan, iç kulak hastalığı olmakla beraber kemiği ilgilendiren bir hastalık olan otoskleroz hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Ahmet Kutluhan, bilimsel olarak iç kulağın etrafını yapan otik kapsülün bazı noktalarındaki kemik yapının erimesi ve tekrar kemikleşmesi ile karakterize olan hastalığın, bu özelliği nedeni ile halk arasında kulak kireçlenmesi söyledi. Otoskleroz hastalığının neden kaynaklandığı net bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Kutluhan, genetik faktörlerin etkili olduğunu ve anne-babasında veya yakın akrabasında otoskleroz hastalığı olanlardadaha fazla görüldüğünü iletiyor. Doç. Dr. Kutluhan çevresel faktörler ve bünyesel faktörlerin de etkili olduğunu ifade ediyor. Hastalığın tanısında, işitme kaybı, kulaktata uğultu veya çınlama gibi şikayetlere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç Dr. Kutluhan, ancak ameliyat öncesi net olarak tanı konulamadığını dile getiriyor. D

MESLEK HASTALIKLARINDA BEKLENEN YASA

Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Dr. Rana Güven meslek hastalıkları kapsamında yenilikler ve çalışmaları hakkında Sağlık Dergisine bilgi verdi. İş sağlığı ve güvenliği açısından uygun olmayan çalışma koşullarından kaynaklanan meslek hastalıklarının önlenebilir olduğunu belirten Dr. Güven bu hastalıkların yapılan meslekten ve çalışma şartlarından meydana geldiğini ifade etti. Fiziksel, kimyasal, biyolojik ve psikolojik faktörlerden kaynaklanan hastalıklar olduğunu kaydeden Dr. Rana Güven şöyle devam etti:“İşyerinde bulunan ve önlem alınmayan zararlı etmenlerden dolayı, pnömokonyoz, cilt dermatitleri ve mesleki kanserler gibi birçok meslek hastalığı görülebilmektedir. En önemli nokta bu hastalıkların tümüyle önlenebilir hastalıklar olmasıdır. İşveren, işyerinde gerekli sağlık ve güvenlik önlemlerini alırsa, çalışanlar bu konuda duyarlı davranırsa meslek hastalıkları önlenebilecektir. Çalışanların yapılan işin niteliğine

HEMOROIDAL HASTALIĞI OLANLARA MÜJDELI ICAT; “VIDEOANOSKOP”

Izmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 3. Cerrahi kliniğinden Doç. Dr. Ali Doğan Bozdağ Hemoroidal hastalığın tedavisinde SMIT ödüllü yeni icadı olan Videoanoskop hakkında Sağlık Dergisi muhabiri Esra Öz’e açıklamalarda bulundu. Esra Öz: Hemoroid nedir? Doç.Dr.Ali Doğan Bozdağ: Hemoroidler anal kanalda bulunan yastıkçıklar olup iki tiptir. Anal kanalda dişli çizgi olarak adlandırdığımız anatomik sınırın üzerinde bulunanlara iç hemoroid, altında olanlara ise dış hemoroid denir. Dişli çizgiden içeriye doğru olan kısmı ağrıya daha az duyarlı iken dışarıya doğru olan kısım daha çok duyarlıdır. Eğer hemoroidler kanama, şişme, sarkma, ağrı, akıntı ve kaşıntı gibi klinik yakınmalara neden olursa buna “hemoroidal hastalık” diyoruz. Hemoroidal hastalığın ileri evrelerinde ameliyata gerek olabilmektedir. Ameliyatlar klasik yöntemlerle yapılabilir. Klasik ameliyatlar da nüks oranı az ve güvenilir yöntemlerdir, ancak ameliyat sonrası oluşabilen gaz veya dışkı kaçırma, anal darlık gibi kompli

29 MAYIS HASTANESİ ISO 9001 BELGESİ ALDI

2007 Mayıs ayında hizmete giren 29 Mayıs Hastanesi kısa sürede ISO 9001 belgesi almayı başardı. Hastanenin yeni hedefi J.C.I. TDV Özel 29 Mayıs Hastanesine, ISO 9001:2000 belgesinin verildiği ödül törenine Sanayi Eski Bakan Ali Coşkun , İcra Kurulu Başkanı Rıza Başoğlu, Sağlık Koordinatörü Başkanı Prof. Dr. Alp Özdemir , Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziya Selçuk ve ISO 9001 Kasel firması sorumluları katıldı. Törende konuşan Tıbbi Direktör Prof. Dr. Peyami Cinaz toplumun sağlık konusundaki beklenti ve ihtiyaçlarını dikkate alarak bilimsel kurallara uygun ve kaliteli sağlık hizmetini en iyi şekilde sunmayı hedeflediklerini söyledi. Amaçlarının, Türk Vakıf anlayışının özü olan; insanlığa daha iyi hizmet vermek ve bu hizmeti organize bir yapıda sunmak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Cinaz şöyle konuştu: ”ISO belgesi almanın büyük sorumluluk olduğunu ve belgede ki uygulamaların aynı şekilde devam edecektir. Çalışmamız yaptığımızı yazmamız, yazdığımızı yapmamızdı